KÖŞE YAZISI: MUHİTTİN BOTAN - AJANS65 TV
Aday belirleme yazımızın bu günkü bölümünde somut önerilerde bulunacağız. Sunacağımız önerilerde ikili bir sistem olacak. Yani işin içinde hem Sivil Toplum Örgütleri (STÖ), hem farklı görüşten insanlar hem de halk olacak.
Konuya gelecek olursak…
İkili bir sistemden kastımız, Sivil Toplum Örgütleri ve Halk boyutudur. Bunlardan ilki…
Kentte bulunan STÖ’lerden birer veya ikişer temsilci istenir. Kurumun niteliğine göre istenecek sayı da değişiklikler olabilir. Örneğin; TMMOB’un bileşenleri var. Onlardan ayrı ayrı temsilciler istenebilir ki doğru olan da budur. Yine BARO’dan kaç kişinin isteneceğine ilgili partinin yetkili organları karar verecektir. Bunun dışında başka STÖ’ler var. Hangi STÖ’den kaç kişi isteneceğine karar verildikten sonra (STÖ’ler kimleri göndereceklerine kendileri karar verir), herhangi bir STÖ’ye üye olmayan, ama kentte belli bir karşılığı olan, duyarlılık sahibi, ilgi ve alakasını kente yönlendiren bağımsız kişilerden de 10-15 kişi belirlenebilir. Muhtemelen belirlenen isimler ile birlikte 50’ye yakın bir sayı belirlenir.
Belirlenen isimlere yönelik 1 günlük bir eğitim verilebilir. Buna yöntemin belirlenmesine yönelik tartışma süreci de denilebilir. Temel hedef, adayların hangi kriterlere göre seçileceğinin netleştirilmesi olacak. Ve en önemlisi de kimselerin kayrılmasına müsaade edilmemesidir. Kısacası, bahsedilen bir günlük süreç, orada bulunan kişilerin yüklenmiş oldukları görev ve sorumlulukların kendilerine tekrardan hatırlatılması olarak da değerlendirilebilir. Böylece belirlenen kişilerin büyük bir sorumluluk ile hareket etmeleri sağlanır.
Sonrasında adaday adaylarına yönelik kamuoyuna bir açıklama yapılır. Yapılacak açıklamada aday adaylarının hangi kriterlere göre değerlendirileceğii, aday adaylarının kendilerini nasıl hazırlamaları gerektiği konusunda açıklamada bulunulur.
Bana kalırsa bir aday adayında öncelikli olarak olması gerekenler şunlar olmalı:
- Kendi ekibini oluşturmalı (10 kişi olabilir. Bu 10 kişinin içinde meclis üyesi olacak olanlar, danışmanlar ve belediyede kritik konumda görevlendirilecek olanlar da olmalı. Çünkü bir adayı en iyi tanımlayacak olan, ekibidir)
- Neden belediye başkanı olması gerektiğini izah edebilmeli. Belediye başkanı olması durumunda kent ne kazanacak, olmaması durumunda ne kaybedecek? Yani belediye başkanı olmasının asıl hedefini izah edebilemeli
- Kente ilişkin projelerini açıklamalı. Bu projelerinin mantığını anlatabilmeli ve bu projeleri nasıl hayata geçireceğini de izah edebilmelidir. Projelerin maddi boyutu da dahil olmak üzere. Daha da önemlisi, hazırladığı projelerinin hayata geçmesi durumunda kentte ne gibi gelişmelerin olabileceği, kentin artılarının neler olacağı gibi konuları anlatabilmeli.
- Başkanı olduğu yerleşim yerinin iyi denebilecek bir analizini yapabilmeli ve bunu aktarabilmeli. Temel sorunlar, tali sorunlar, öncelikli sorunlar vs. Bunun için de kısa, orta ve uzun vadeli çözümlere ilişkin bir aktarım yapabilmeli.
Belki buna birkaç şey daha eklenebilir. Uzatmamak adına kısa tutuyorum. Bu maddelerden herhangi birisi veya ikisi eksik olan adaylar direkt elenmelidir. Geriye kalan adaylar oluşturulan komisyonun önüne çıkar ve yukarıda belirtilenlerın yanısıra, önceden hazırlanan sorular sorulur. Sorulan sorulara adaylar cevap verir. Salonda bulunan komisyon üyeleri ise verilen cevaplara göre adaya not verirler. Verilen notlar 10 veya 100 üzerinden olabilir. Soruları komisyon üyeleri de belirleyebilir, partinin ilgili organları da belirleyebilir. Ancak her halükarda sorular gizli saklı olmamalı.
Her aday adayı alındığında, komisyon üyelerinin verdikleri notlar toplanır ve aday adayı salondan çıktıktan sonra, ne kadar oy aldığı komisyona açıklanır. Ancak açıklanan notlar dışarıya sızdırılmamalı, kimi spekülasyonların yapılmasına müsaade edilmemeli.
Tüm aday adayları alındıktan ve mülakatları yapıldıktan sonra en yüksek notu alan 2 kişi yada 3 kişi halka götürülür. Bu iki kişi seçim çalışmalarına dahil edilir. Mahallelerde yapılan çalışmalara katılırlar. Buradan kendilerini nasıl ifade ettikleri, halktaki karşılıklarının nasıl olduğu, kendisine gelen sorunlara cevap olma düzeyi, üslup, tarz ve hitabetleri gözlemlenir. Sonrasında halka, “bu ikisinden birisini tercih edin” denilebilir.
Şöylesi bir itiraz gelebilir; son tahlilde yine işin içine ailecilik, aşiretçilik vs karışabilir. Olabilir, mümküntür, hatta güçlü bir olasılıktır da. Ancak son noktaya kadar gelecek olan aday, gerçekten de güçlü bir aday olmuş olacaktır. Kaldı ki böylesi bir durum olmayabilir de. Gerçekten de öncülük edebilecek bir insanın kimse aşiretine, mzhebine, ırkına bakmaz.
Yarın… Meclis üyelerine ilişkin yazımız: MECLİS ÜYESİ DEYİP GEÇMEMELİ
