Manşet
‘Barış Talep Etmekten Vazgeçmeyeceğiz’

Van’da 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Düzenlenen basın açıklamasında Van Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan İHD Van Şube Başkanı Fırat Durmaz, barış talep etmekten vazgeçmeyeceklerini belirterek, “amasız, fakatsız barış hemen şimdi” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ / AJANS65 TV
VAN – Van’da 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla İpekyolu ilçesinde bulunan Musa Anter Barış Parkı’nda basın açıklaması yapıldı. Van Emek ve Demokrasi Platformu öncülügünde düzenlenen basın açıklamasına kente bulunan Sivil toplum Örgütü temsilcileri, siyasi partiler ve halktan insanlar katıldı.
Düzenlenen basın açıklamasında Van Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan İnsan Hakları Derneği Van Şubesi başkanı Fırat Durmaz, Almanya’nın Polonya’yı işgal ettiği ve 2. Dünya Savaşı’nın başladığı tarih olan 1 Eylül, savaşa karşı olan milyonlarca insan tarafından Dünya Barış Günü olarak kutlanmakta olduğunu hatırlattı.
Açıklamasının devamında Durmaz şu ifadeleri kullandı:
“Birleşmiş Milletler, dünya barışının tesis edilmesi konusunda üzerine düşen görevini istenilen seviyede yerine getirmese de 19 Aralık 2016 tarihinde, Barış Hakkı Bildirisi kabul ve ilan ederek barış hakkının bir insan hakkı olduğunu tüm üye ülkelere hatırlatmıştır. Yine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi de 22 Haziran 2017 tarihinde verdiği karar ile “barış hakkının tüm üye ülkeler tarafından desteklenmesi” gerektiğinin altını çizmiştir.
Barış talebinin medeni ve siyasi haklarla (yaşam hakkı, işkence yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, adil yargılanma hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü vb.) olduğu kadar ekonomik, sosyal ve kültürel haklar (çalışma hakkı, konut hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, dil hakları) ile de ilişkisi bulunmaktadır. Herhangi bir coğrafyada barışın tesis edilememesi kişilerin insan olmaktan kaynaklı birçok hakkını aynı anda ihlal etmektedir.”
‘SAVAŞLARIN TEMEL NEDENİ İNSANLAR ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK VE ÖZGÜRLÜKLERİN TANIMAMASIDIR’
Durmaz, Emek ve Demokrasi Platformu olarak benimsedikleri temel yaklaşımın, barışın, insan hakları ve özgürlüklere dayalı oluşu olduğunu söyleyerek, “İnsanlar arasındaki her türden eşitsizlikler, hakların ve özgürlüklerin tanınmayışı, savaşların ve çatışmaların temel sebebidir. Bu nedenle Emek ve Demokrasi Platformu olarak her şart altında ve dünyanın neresinde olursa olsun barışın, haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz” dedi.
Durmaz, “Barış gününü kutladığımız bugün Dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yerel savaşlar ile çatışmalar devam ediyor. Rusya’nın Ukrayna işgali ile devam eden savaş büyük acılar üretmeye, Libya ve Suriye iç savaşı yüzbinlerce insanın yerinden edilmesine, Türkiye’nin Kürt Meselesini aşırı güvenlikçi politikalarla çözme ısrarı her yıl yüzlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olmaktadırşeklinde konuştu.
‘CUMHURİYET KURULUŞUNDAN BERİ FARKLI DİNİ VE ETNİK KİMLİKLERE DIŞLAYICI YAKLAŞIYOR’
Durmaz şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu tarihten bu yana geçen bir asırlık süre zarfında başta Kürtler olmak üzere toplumun tüm farklı etnik, dini ve cinsiyet gruplarını dışlayıcı politikalar izlemiş, toplumsal barışını tesis edememiştir. Özelikle Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemler ile çözülememesinin bir sonucu olarak yaklaşık 40 yıldır devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sürekli ve sistematik olarak ihlal edilmiştir. Devlet, toplumdan gelen temel hak ve özgürlüklerin tanınması talebine karşı aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vererek meselenin çözümünden uzaklaşmış, bu durum Türkiye toplumunun kutuplaşmasına neden olmuştur. Bu kutuplaşmanın sonucu olarak bugün hala Kürdistan coğrafyasında bir çatışma ortamı devam ediyor.
Emek ve Demokrasi Platformu olarak son yıllarda herkesin yaşamını doğrudan etkileyen çatışma ortamına karşı barışçıl çözümler üretmemize ve taleplerde bulunmamıza rağmen, siyasi iktidar çözümsüzlükteki tavrını devam ettirmektedir. Dün saat 16:00 civarlarında Özalp’ın Çamurlu köyünde bir ev; kadınların, çocukların, tüm köy halkının gözü önünde askeri araçlar ve helikopterlerle bombalanmıştır. Kimliği henüz belirlenemeyen iki kişi yaşamını yitirmiş ve gözaltılar olmuştur. 1 Eylül’de barışı umut ederken, aynı gün bu soğuk savaş sahnelerini görmek, elbette üzücüdür. Bu bölgede yaşayan insanların, yaşayacağı travma ve mağduriyetler düşünülmeden, askeri operasyonlar yapılmaktadır.
‘ÇATIŞMA VE ÇÖZÜMSÜZLÜK TOPLUM ÜZERİNDEKİ BASKIYI DA ARTTIRIYOR’
Maalesef ki devletin sürekli öne sürdüğü çatışma, çözümsüzlük ve savaş ortamı toplum üzerindeki baskıyı da beraberinde getiriyor. Örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüğü büyük baskı altında. İnsanlar sadece fikirlerini açıkladıkları için yargı eliyle büyük cezalar alıyor ve tutuklanıp hapishanelere konuluyor. Örgütlenme özgürlüğü hiçbir dönemde olmadığı kadar ihlal ediliyor. Kürt sivil siyasetçiler, insan hakları savunucuları, gazeteciler, sanatçılar birçok insan sadece devletten farklı düşündükleri için hapishanelerde tutuluyor veya ülkeyi terk etmek zorunda kalıyorlar.
Türkiye’de yerleşik militarist yapı farklı aktörlerle de olsa varlığını devam ettirmektedir. Militarizm denilince zihinlere sadece askeri birimler ve düşüncesi gelmemelidir. Ayrımcı ve ötekileştirmenin toplumsal ilişkilerde de hiyerarşi ve itaat dayattığını, bu durumun da toplumun giderek daha da militarize olmasına yol açtığını, ırkçılık ve milliyetçiliğin yükselmesine yol açtığını görüyoruz. 2023 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalif siyasi partilerin politikalarını belirler ve dile getirirken iktidar ile aynı şiddet dilini kullanmaları, başta kadınlar, LGBTİ+lar, sığınmacılar olmak üzere ötekileştirilen gruplara şiddet olarak geri dönmektedir. Ayrımcı uygulamalar ile şiddet politikalarının ürettiği sınırsız-sayısız ihlal gerçeğinin çözümü ve tek seçeneği barışa dayalı politikalardır.
‘TÜRKİYE’DEKİ EKONOMİK KRİZİN EN TEMEL NEDENİ SAVAŞ HARCAMALARIDIR’
Devletin devam ettirdiği Kürt Meselesindeki çözümsüzlük politikasının etkilediği bir diğer alan da ekonomidir. Toplumun büyük bir kesimi açlık sınırının altında yaşamlarını devam ettirirken, savaş politikalarına milyarlarca dolarlar harcanmaktadır. Türkiye’de uzun bir süredir devam eden ekonomik krizin en önemli etkilerinden olan güvenlik ve savaş harcamalarının yurttaşların ihtiyaçları doğrultusunda harcanması, toplumun refah seviyesini yükselteceği şüphesizdir. Ayrıca 2015 yılından sonra tekrardan başlayan çatışmalı süreç ve arkasından gelen 2016 darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal rejimi ile ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlaller aynı zamanda KHK’larla işten atılmaları da beraberinde getirdi. Binlerce insan KHK’lar sonucunda mesleklerinden çıkarılarak çalışma hakları ellerinden alındı. Bugün hala haklarında herhangi bir mahkûmiyet hükmü olmayan binlerce kişi kamu görevine dönememekte ve aileleri ile beraber sağlıksız koşullar içinde hayatlarını idame etmeye çalışmaktadırlar.
Emek ve Demokrasi Platformu olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bir kez daha barış isteğimizi yüksek sesle dile getiriyoruz. Topluma dayatılan tekçilik, ırkçılık, milliyetçilik, ötekileştirmenin ve nefret dilinin son bulması için iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikaları uygulamaya ve Türkiye’nin toplumsal barışına uyguladığı tecrit politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz. İnsan Hakları Savunucuları olarak barışın tesis edileceği ana kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz.
Bu yıl yaptığımız 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğimizi tüm barış annelerine, Xemê anneye, Yüksekova’da yaşamını yitiren Adalet ve Perişan anneye armağan ediyoruz.”
BASIN BİLDİRİSİNE İMZA ATAN KURUMLAR ŞUNLARDIR:
İHD VAN ŞUBESİ SES VAN ŞUBESİ YAPI YOL SEN VAN ŞUBESİ TMMOB VAN İKK ÖHD VAN ŞUBESİ TÜM BEL SEN VAN ŞUBESİ BTS VAN TEMSİLCİLİĞİ DİSK EMEKLİ SEN VAN BAROSU HABER SEN VAN ŞUBESİ VAN ŞOFÖRLER VE OTOMOBİLCİLER ODASI DİSK GENEL İŞ EĞİTİM SEN VAN ŞUBESİ TARIM ORKAM SEN VAN ŞUBESİ VAN HAKKÂRİ TABİP ODASI STAR KADIN HDP İL VE İLÇE ÖRGÜTLERİ MEYA DER ARSİSA TJA DBP İL VE İLÇE ÖRGÜTLERİ ARYEN SANAT SERHAT GÖÇ DER TUYAD DER YEŞİL SOL PARTİ İL VE İLÇE ÖRGÜTLERİ HDP GENÇLİK MECLİSİ ÇEV-DER VAN DİŞ HEKİMLERİ ODASI
Bölgeden Haberler
Görevlerine İade Edilen Patnos Belediye Eşbaşkanları: İtibar Suikasına Maruz Kaldık!
Ağrı- Patnos Belediye Eşbaşkanları Emrah Kılıç ve Müşerref Geçer, Tahliye Sonrası Görevlerine Dönüş ve Hukuk Mücadelelerini Anlattı

Özel Haber: İdris YILMAZ
Ağrı’nın Patnos Belediye Eşbaşkanları Emrah Kılıç ve Müşerref Geçer, yürütülen soruşturma sonucu aklanarak tahliye edildikten sonra görevlerine döndü. Eşbaşkanlar, yaşadıkları süreci ve bu süreçteki hukuk mücadelelerini, Ajans65 TV’ye detaylıca anlattı.
Operasyonun Detayları ve İddialar
Emrah Kılıç, “Öncelikle hoş geldin diyoruz sizlere de yani bize kendimizi ifade etme olanağı sunduğunuz için de ayrıca teşekkür ediyoruz,” diyerek başladığı açıklamasında, Haziran ayında beklenmedik bir şekilde gözaltına alınma süreçlerini detaylandırdı. Kılıç, ” Biz bir yere kaçmadık, görevimizin başındaydık. Hiçbir yere gitme, hiçbir yere kaçma durumumuz yoktu. Savcı bizi davet etseydi kendi ayağımızla gider ifademizi verirdik,” diyerek yaşananların bir yıpratma operasyonu olduğunu belirtti.

Kadın Boyutu ve Siyasi Yıpratma
Müşerref Geçer ise, sabah erken saatlerde evinden gözaltına alındığını ve bu durumun büyük bir problem varmış gibi lanse edildiğini ifade etti. Geçer, “Bunu biz de biliyoruz, birçok belediyelerimizde özellikle kayyum atanan belediyelerimizde iktidarın, devletin ilk önce saldırdığı kadın çalışmalarıdır, kadın kurumlarımızdır. Bizler Patnos’un tarihinde ilk kez belediyede kadın birimleri ve kadına yönelik önemli çalışmalara yer vermiştik” diyerek sürecin özellikle kadın boyutuyla bir yıpratma olduğunu vurguladı.
Asfaltlama İşi ve Hukuki Durum
Her iki eşbaşkan da, Patnos Belediyesi’ne ait bir asfaltlama işi ile ilgili yapılan bir kira sözleşmesinin ihaleye fesat karıştırma şeklinde lanse edildiğini, ancak gerçekte böyle bir durumun olmadığını belirtti. Kılıç, “Bütün hesaplar taranmış olmasına rağmen, belediyenin ve ilgili firmanın bir para alışverişi söz konusu değil,” diyerek suçlamaların asılsız olduğunu dile getirdi.

Suçlamaların Asılsızlığı ve Hukuki Mücadele
Eşbaşkanlar, operasyonun hukuki temelsizliğine ve asılsız suçlamalara karşı verdikleri mücadeleyi anlattı. Kılıç, “Belediyemize ait bir asfaltlama işi ile ilgili yapılan bir kira sözleşmesi, ihaleye fesat karıştırma şeklinde lanse edildi,” diyerek sürecin gerçekte ne olduğunu detaylandırdı. Geçer ise, “Bizler burada bir kurumu temsil eden ve önemli bir halk kitlesinin irade olarak beyan ettiği eşbaşkanlarız. Özellikle HDP belediyesi olduğumuz için müfettişler yaptığımız her ödemeyi ve her ihaleyi zerresine kadar inceliyor. Bu güne kadar hiç bir usulsüzlüğümüz olmadı. İddia edilen durum ise eşbaşkanımın ifade ettiği gibi ihale bile sayılmaz. Çünkü ortada bir ödeme yok, somut bir ihale ve kamuoyu zarara uğratan bir durumda yok. Bu nedenle, bizi asılsız suçlamalarla gözaltına aldılar,” diyerek yaşanan hukuki sürecin keyfi ve yanıltıcı olduğunu vurguladı.
Seçim Sürecine Etki ve Politik Arka Plan
Her iki eşbaşkan da, bu sürecin seçim sürecine denk getirilmesinin, siyasi bir yıpratma ve baskı aracı olarak kullanıldığını belirtti. Kılıç, “Seçimler yaklaşıyor, tam adli tatile denk getirecek şekilde Haziran ayında gözaltına alınıyoruz, buradaki amaç belediyeti işlevsiz bir hale getirmek ve bu durum üzerinden kirli bir propagaganda yaratmaktı” diyerek zamanlamanın siyasi motivasyonunu ortaya koydu. Geçer de, “İktidarın kadın çalışmalarına ve eşbaşkanlık sistemine saldırısı devam ediyor, 2019 seçimlerinde belediye seçimlerinde büyük bir başarı elde eden partimizin neredeyse tüm belediyelerinde yaşadığımız olayın benzer bir durumu olan gerçekten uzak ve mükerrer iddialarla kayımlar atandı. Son kalan bir iki belediyeye de demek ki bu amaçla kayyım atamadılar. Bir itibar suikastı düzenleyerek partimizi ve çalışmalarımızı itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bizim ve tüm arkadaşlarımızın için rahat. Çünkü biz bu yönetimi kişisel rantlarımız için değil toplumsal menfaatler için devir aldık ve ilkelerimize bağlı olarak yönettik-yönetiyoruz” diyerek, yaşanan sürecin siyasi boyutuna dikkat çekti.

Halkın Tepkisi ve Eşbaşkanların Yeniden Göreve Dönüşü
Eşbaşkanlar, halkın kendilerine gösterdiği desteğin, yaşadıkları zorluklar karşısında en büyük motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti. Kılıç, “Halkımızın bize olan yaklaşımı, bizim için en büyük motivasyon kaynağı,” diyerek halkın desteğinin önemini vurguladı. Geçer ise, “Kadın müdürlüklerimizi ve eş başkanlık sistemini destekleyen halkımız, bu hukuksuzluğu reddetti,” diyerek halkın tepkisini dile getirdi.
Gelecek Vizyonu ve Belediye Yönetimine Yaklaşım
Son olarak, eşbaşkanlar, geleceğe dair planlarını ve belediye yönetimine olan yaklaşımlarını paylaştı. Kılıç, “Seçim bugün olsa da, Patnos Belediyesi’ni tekrar halkımızla birlikte, eş başkanlık sistemiyle yönetmeye hazırız,” diyerek, gelecek için umutlu olduklarını belirtti. Geçer ise, “Biz halkı esas alan, hizmeti, mücadeleyi ve hukuku ön planda tutan bir gelenekten geliyoruz,” diyerek belediye yönetimindeki temel ilkelerini vurguladı. Bu süreç, yerel yönetimler ve hukuk mücadeleleri açısından önemli bir örnek teşkil ediyor.
Halkın Destek ve Motivasyon Kaynağı
Eşbaşkanlar, bu sürecin halk nezdinde kendilerini daha da güçlendirdiğini ve görevlerine döndüklerinde çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti. Geçer, “Bugün biz burada yokken arkadaşlarımız çalışmalarına devam ettiler, o boyutta bir sıkıntı da yaşamadık,” diyerek, eşbaşkanlık sisteminin kırmızı çizgileri olduğunu ve bu sistemi tekrar hayata geçireceklerini belirtti.
Yönetim Anlayışı ve Gelecek Planları
Bu olay, yerel yönetimlerdeki hukuki süreçler ve siyasi mücadeleler açısından dikkat çekici bir gelişme olarak kaydedildi. Eşbaşkanlar, halkın desteğini arkalarına alarak, hukukun üstünlüğünü ve adaleti esas alan bir yönetim anlayışını sürdürme kararlılığını vurguladılar.
Patnos Belediye Eşbaşkanlarının Görevden Alınması ve Türkiye’deki Belediye Yönetimleri Üzerindeki Siyasi Etki
31 Mart 2019 tarihinde Türkiye’de yapılan yerel seçimler, Halkların Demokratik Partisi (HDP) için önemli bir başarıyı işaret ediyordu. Parti, 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplamda 65 belediye başkanlığını kazandı. Ancak bu başarı, bazı belediyelerdeki yöneticilerin görevden alınmalarıyla gölgede kaldı. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri, Ağrı’nın Patnos ilçesinde yaşandı. Patnos Belediye Eşbaşkanları, somut olmayan gerekçelerle görevden alındı.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin birçok yerinde HDP’nin kazandığı belediyelerde benzer bir sürecin yaşandığını gösteriyor. 19 Ağustos 2019’da Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasıyla başlayan süreç, üç yıl içinde HDP’nin kazandığı 65 belediyenin 48’ine kayyum atanmasıyla devam etti. Bu atamalar, HDP’nin yerel yönetimlerdeki etkinliğini büyük ölçüde azalttı ve demokrasiye yönelik endişeleri artırdı.
Patnos Belediye Eşbaşkanlarının görevden alınması, siyasi temsil ve yerel demokrasinin işleyişi açısından önemli bir vakadır. Bu olay, Türkiye’deki yerel yönetimlerin geleceği ve demokratik süreçler üzerindeki siyasi etkileri açısından dikkat çekici bir örnek teşkil etmektedir. Yerel seçimlerde güçlü bir aday profili ile çıkan HDP, seçimlerden sonra yaşanan bu gelişmelerle ciddi bir siyasi baskıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu durum, demokratik meşruiyet ve siyasi çeşitliliğin korunmasının önemini bir kez daha gündeme getirmiştir.
Manşet
EURO 2024 Kuraları Çekildi Hangi Kim Kiminle Karşılaştı?

EURO 2024’te mücadele edecek A Milli Takım’ın grubu belli oldu. 14 Haziran-14 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek turnuvanın kura çekiminde Türkiye 2. torbada yer aldı.
AJANS65 TV – A Milli Futbol Takımı, 2024 Avrupa Şampiyonası’nda (EURO 2024) F Grubu’nda Portekiz, C yolu play-off galibi (Gürcistan, Yunanistan, Kazakistan, Lüksemburg) ve Çekya ile eşleşti.
A Milli Futbol Takımı’nın 2024 Avrupa Şampiyonası’ndaki (EURO 2024) grup maçlarının fikstürü de belirlendi.
Almanya’nın Hamburg kentinde çekilen kurada F Grubu’na düşen ay-yıldızlılar, ilk maçında C yolu play-off galibiyle 18 Haziran 2024 Salı günü Dortmund’da karşılaşacak.
Play-off’taki Gürcistan-Lüksemburg ve Yunanistan-Kazakistan eşleşmelerinin ardından finali kazanacak takım, Türkiye’nin rakibi olacak.
Milli takım, gruptaki ikinci maçını 22 Haziran 2024 Cumartesi günü Portekiz ile Dortmund’da, üçüncü karşılaşmasını ise 26 Haziran Çarşamba günü Çekya ile Hamburg’da oynayacak.
F Grubu’ndaki maç programı şu şekilde:
18 Haziran 2024:
Türkiye-C yolu play-off galibi
Portekiz-Çekya
22 Haziran 2024:
Türkiye-Portekiz
C yolu play-off galibi-Çekya
26 Haziran 2024:
Çekya-Türkiye
C yolu play-off galibi-Portekiz
Kura çekimi sonrasında gruplar şöyle oluştu:
A Grubu: Almanya, İskoçya, Macaristan, İsviçre
B Grubu: İspanya, Hırvatistan, İtalya, Arnavutluk
C Grubu: Slovenya, Danimarka, Sırbistan, İngiltere
D Grubu: A yolu play-off galibi (Polonya, Galler, Finlandiya, Estonya), Hollanda, Avusturya, Fransa
E Grubu: Belçika, Slovakya, Romanya, B yolu play-off galibi (İsrail, Bosna Hersek, Ukrayna, İzlanda) (HABER MERKEZİ)
Emek & Ekonomi
Tiktok ve Emeklilere 5 Bin TL Verilmesi Meclis Gündeminde

Pazartesi günü mesaisine başlayacak olan TBMM Genel Kurulu’nda, çalışan emeklilere de bir defaya mahsus 5 bin lira ödenmesini ve deprem bölgesinde fahiş fiyat artışı yapanlara ilişkin düzenlemeleri de içeren kanun teklifinin görüşmelerine başlanacak. Ayrıca Tiktok temsilcininin de dinleneceği öğrenildi.
AJANS65 TV – Haftalık çalışmasına 5 Aralık Salı günü başlayacak TBMM Genel Kurul’da, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi görüşülecek. Genel Kurul’da, teklif için 8 Aralık cuma günü de mesai yapılması planlanıyor.
Teklife göre, vergi borçlarına karşılık gayrimenkul alınmasına ilişkin düzenlemenin süresi 31 Aralık 2028’e uzatılacak. Haciz zaptı elektronik ortamda düzenlenebilecek. Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi istisnası, ilk konut hariç kaldırılıyor.
ŞANS OYUNLARINDA İKRAMİYELERE DÜZENLEME
Tüm şans oyunları için ikramiye dağıtım oranının üst sınırı yüzde 83’ten yüzde 93’e yükseltilecek. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde kiralanan yabancı tescilli hava araçlarıyla da Türkiye içinde iki nokta arasında hava yolu ile ticari amaçla yolcu, posta ve yük taşımaları yapılabilecek.
Özelleştirme programına alınan kuruluşların özelleştirilmesine ilişkin ihaleler, elektronik ortamda gerçekleştirilebilecek.
Yurt dışına verilen bazı hizmetler ile yabancılara verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden 1 Ocak 2023’ten itibaren elde edilen kazancın tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi halinde, beyanname üzerinden yüzde 80’i indirim konusu yapılabilecek. Çalışan emeklilere de bir defaya mahsus 5 bin lira verilecek.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerden etkilenen yerlerde, 31 Aralık 2025’e kadar fahiş fiyat tespit edilmesi halinde ceza tutarı 10 kat uygulanacak.
TİKTOK YÖNETİCİSİ DİNLENECEK
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu 7 Aralık’ta toplanacak. Komisyon, tartışmalara neden olan uygulamalarla ilgili TikTok temsilcilerini dinleyecek. TikTok Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye (MENAT) Bölgesi Kamu Politikaları Yöneticisi ve Türkiye Sözcüsü Emir Gelen, komisyonda açıklamalarda bulunacak.
Salı ve çarşamba günleri ise Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantıları düzenlenecek. (HABER MERKEZİ)
Emek & Ekonomi
2024 Yılında En Karlı Yatırım Aracı Nedir?

2024 Yılında En İyi Yatırım Aracı Nedir? 2024 Yılında Borsa Doğru Bir Yatırım Aracı mı? Borsada Neye Yatırım Yapmalı? 2024 Yılında En çok Hangi Hatırım Aracı Kazandırır?
AJANS65 TV – 2024 yılına sayılı günler kala yatırımcılar en çok kazandıracak olan yatırım araçlarını da merak etmeye ve araştırmaya başladılar. En iyi ve en karlı yatırımı yapmak isteyen yatırımcılar, şimdiden arayışlarını sürdürmeye başladılar.
Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın, borsada 2024 yılında kazandırma potansiyeli olan sektörleri açıkladı. Aydın, “Sektörel bazda bankacılık, gıda üreticisi ve gıda perakende ile telekomünikasyon sektörlerini tercih ediyoruz. 2024 ve 2025 yılları beraber düşünülürse özellikle havacılık ve enerji sektörlerinde uzun vadeli yatırım fırsatlarını da kollamak gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı.
Borsa yatırımcıları dikkat! Uzmanlar 2024 yılında kazandıracak sektörleri açıkladı
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi genel seçimlerden bu yana yüzde 75 yükseldi.
Bu yılın başında 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketleriyle birlikte dalgalı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, seçim belirsizliklerinin sona ermesi ve yeni ekonomi yönetiminin uygulamaya aldığı politikaların ardından “ralli” yaptı.
Genel seçimlerin ikinci turda sonuçlanmasından bu yana yaklaşık yüzde 75 değer kazanan BIST100 endeksi, yıl başından bu yana da yüzde 46 artış kaydetti. Endeks, bu süreçte 8.513,54 puan ile rekor kırmıştı.
EN FAZLA HANGİ SEKTÖR KAZANDIRIYOR?
Sektör endeksleri arasında yılbaşından bu yana en çok kazandıran, yüzde 167 artışla sigorta olurken, en çok gerileyen, yüzde 0,87 ile madencilik oldu. Bankacılık endeksi yüzde 72 ve holding endeksi yüzde 41 artış kaydetti.
Öte yandan, gram altın yıl başından bu yana yüzde 75 yükselirken, aynı dönemde dolar/TL de yüzde 54 değer kazandı.
Mayısta 700 baz puanda bulunan Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), düşüş eğilimini sürdürerek perşembe günü 332,8 baz puan ile 19 Mart 2021’den bu yana en düşük günlük kapanışını gerçekleştirdi.
Seçim sonrası yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalar ve yabancı yatırımcılarla yapılan toplantıların ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye’ye ilişkin olumlu değerlendirmeler art arda gelmeye devam ediyor.
‘YAKLAŞAN NOT ARTIRIMLARININ DA HABERCİSİ’
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), geçen hafta, Türkiye’de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek, ülkenin kredi görünümünü revize etti. S&P, Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdi.
Daha önce başka bir uluslararası kredi kuruluşu olan Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi not görünümü “negatif”ten “durağan”a revize ederken, Moody’s 17 Türk bankasının not görünümünü “negatif”ten “durağan”a çevirmişti.
PhillipCapital Yurt İçi Piyasalar Grup Başkanı Üzeyir Doğan, AA muhabirine, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye ilişkin not görünümlerindeki revizyonlarının, yaklaşan not artırımlarının da habercisi niteliğinde olduğunu söyledi.
Düşüş eğilimindeki CDS’nin de Türkiye’ye olan bakış açındaki iyileşmenin bir göstergesi olduğunun altını çizen Doğan, son zamanlarda hem tahvil hem de borsaya yabancı girişleri başlamasına karşın Borsa İstanbul’da henüz beklenen yukarı yönlü hareketin gerçekleşmediğini dile getirdi.
Doğan, “Şirketlerin üçüncü çeyrekte açıkladığı güçlü finansallar ve Borsa İstanbul’un zirveden dönüşü, gerek endekste gerekse endekste ağırlığı yüksek olan birçok şirketin piyasa çarpanlarında ciddi düşüşler getirdi. Bu aynı zamanda önemli bir potansiyelin de biriktiğinin göstergesi” ifadelerini kullanarak, BIST 100 endeksinde son zamanlarda hisse bazlı hareketlerin daha ön planda olsa da endeksin 8.000 puanın üzerinde tutunma çabasının olumlu bir tablo oluşturduğunu vurguladı.
‘ALIM FIRSATI OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR’
Aralıkta yurt dışında Noel döneminin ardından yılbaşı tatillerinin bir rehavet nedeni olabileceğini ve işlem hacimlerinin yanı sıra volatilitede de bir düşüşün gözlenebileceğini aktaran Doğan, “Buna karşın başta bahsettiğimiz sınırlı da olsa yabancı girişlerinin devamı endekste düşük hacimlerle de olsa yukarı yönlü potansiyeli destekleyebilir. Yeni yılla birlikte yabancı yatırımcıların ilgisinin daha da artacağını düşündüğümüz endekste daha kalıcı hareketler görebiliriz” dedi.
Doğan, BIST 100 endeksine ilişkin teknik değerlendirmede de bulunarak şunları kaydetti:
“Endekste kısa vadede düzeltmenin yüzde 61,8 seviyesinin de bulunduğu 8.080 puan önemli bir direnç konumunda. Bu seviyenin üzerindeki kapanışlar önceki zirvenin bulunduğu 8.500 civarının hızlı bir şekilde test edilmesini sağlayabilir. Aşağıda ise 7.750 puan en önemli destek konumunda olup, buraya kadar olacak geri çekilmeler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.”
‘BENZERLERİNE GÖRE YÜZDE 60 İSKONTOLU’
Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın da Borsa İstanbul’da zor gecen 2023 yılının her şeye rağmen kötü bir getiri sunmadığını belirterek, “BIST100 endeksi, ekime kadar enflasyon ve dövizle yarışır durumdaydı. 7 Ekim’de başlayan Hamas – İsrail çatışmaları sonrasında zayıflayan endeksin, yılı yine iyi bir görüntüyle bitirmesini bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Şirketler açısından üçüncü çeyrek bilanço döneminin gayet başarılı geçtiğini ancak sıkılaşma adımlarının kar marjlarında baskı yarattığını ifade eden Aydın, dördüncü çeyrek bilanço döneminin ise nispeten daha sakin geçebileceğini ve sektör bazlı pozitif ayrışmaların görülebileceğini düşündüğünü bildirdi.
Aydın, BIST 100 endeksinin fiyat/kazanç oranının (F/K) 6,6 seviyesinde bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
“BIST 100 endeksinin F/K seviyesi üçüncü çeyrek bilanço dönemi öncesi 7,7 de bulunuyordu. 2024 kar tahminlerine göre ise BIST 100 endeksi 4,5 F/K ile işlem görmektedir. Bu da BIST 100 endeksinin benzerlerine göre yüzde 60 civarında iskontolu olduğuna işaret etmektedir. Politika faizinin yüzde 40 seviyesine çekilmesi, kredi ve mevduat faizleri üzerinde de yukarı yönlü baskı yaratıyor. Bu açıdan bakıldığında hem şirketlerin finansman yükü açısından hem de alternatif getiri açısından borsa için negatif bir görünüm düşünülse de öngörülebilir politika ile risk priminin geldiği seviye itibarıyla umut vadeden bir ortamın oluştuğunu belirtmek gerekir.”
2024’e girerken, daha öngörülebilir bir para politikası, dengelenmiş enflasyon beklentileri ve azalan siyasi belirsizlik ortamının yabancı yatırımcıların nezdinde cazip görüneceğini aktaran Aydın, “Son aylarda ihraçlara gelen talep, yazılan rapor sıklığı bu duruma örnek olarak düşünülmelidir. Bu nedenle, 2024 için son iki senedeki kadar olmasa da yine reel getiri sunabilecek bir performans bekliyorum. Sektörel bazda ise bankacılık, gıda üreticisi ve gıda perakende ile telekomünikasyon sektörlerini tercih ediyoruz. 2024 ve 2025 yılları beraber düşünülürse özellikle havacılık ve enerji sektörlerinde uzun vadeli yatırım fırsatlarını da kollamak gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)
Genel
Hakkari’de 3 Harfli Markette Skandal: Çocuğu Depoya Kilitlediler

Hakkari’de ‘üç harfli’ olarak tabir edilen zincir marketlerden birinde yaşanan olay büyük tepki çekti. İddiaya göre bir çocuk, bir çikolata yüzünden market deposuna kilitlendi ve 2 saat boyunca da burada tutuldu.
HABER MERKEZİ – Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (HESOB) Başkanı Muharrem Tekin, kent merkezinde bulunan bir zincir markette bir çocuğun “bir çikolata yüzünden market deposuna kilitlendiği” iddiasında bulundu.
Duruma tepki gösteren Tekin, çocuğun depodaki halini ve masanın üstünde çaldığı iddia edilen 2 adet çikolatanın göründüğü fotoğrafı paylaştı.
Başkan Tekin sosyal medya hesabından konuya ilişkin şu paylaşımı yaptı:
“Hakkari’de 3 harfli zincir marketlerden biri bu çocuğu bir çikolata için 2 saat boyunca depoya kapatmış. Sonra babasına haber veriyorlar. Babası markete gelince çocuğunun depoya kapatıldığını görüyor. Sizin o milyon dolarlarınızı o çocuğun tek bir tırnağına kurban ederiz. Bu zincir marketin yetkilileri babadan ve bu çocuktan özür dileyip, yaptıkları bu utanç davranışın farkına varmazlarsa, ismini açıklar, oradan alışveriş yapılmaması yönünde protesto kampanyaları başlatacağız.”
Hakkari’de 3 harfli zincir marketlerden biri bu çocuğu bir çikolata için 2 saat boyunca depoya kapatmış. Sonra babasına haber veriyorlar. Babası markete gelince çocuğunun depoya kapatıldığını görüyor.
Sizin o milyon dolarlarınızı o çocuğun tek bir tırnağına kurban ederiz. + pic.twitter.com/FAbOsUT9Ks
HAKKARİ BAROSU’NDAN TEPKİ
Hakkari Barosu Çocuk Hakları Merkezi de sosyal medya hesabından konuya dair şu açıklamayı yaptı:
“Kamuoyuna yansıyan ve Hakkari’de bulunan zincir marketlerden birinde, bir çocuğu 2 saat boyunca depoya kapatmak suretiyle ve üstelik ağırlaştırıcı sebeplerle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyen şahısların bu onur kırıcı eylemi; çocuğun toplumsal yaşamdaki fiziksel ve psikolojik sömürüsünü içeren bir tehdit niteligindedir. Çocuğun üstün yararı geregince ilgili fotoğrafın yayınlanmaması gerektiğini belirtmekle sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”
Manşet
Özel, CHP’nin İlk Adayını Açıkladı

Yerel seçimlere doğru CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin ilk belediye başkanı adayını açıkladı. CHP’nin ilk adayı, aday olmayacağını açıklayan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen yeniden aday gösterildi.
AJANS65 TV – Partiler, yerel seçimler için adaylarını belirleme çalışmalarını sürdürüyor. Belediye seçimlerine ittifaklar kurarak girmek isteyen CHP, ilk belediye başkanı adayını açıkladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grubu 28’inci Dönem 1. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı için 2 gündür bulunduğu Manavgat ilçesinde partisinin yeni dönem için atacağı adımları milletvekilleriyle görüştü.
Özel’in gerçekleştirdiği bir dizi görüşmeye eşlik eden Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen de eşlik etti. Gezi kapsamında işitme engelli bir aileyi ziyaret eden Özgür Özel, aile ile işaret diliyle konuştu. İşaret dili tercümanının ‘Sizin genel başkan olmanızdan çok memnunlar. Manavgat için de belediye başkanı olarak Şükrü Sözen’i görmek istiyorlar’ söylemi üzerine Özel, Sözen’e seslenerek, “Şükrü başkanım, bakın siz istemiyorsunuz. Kimseyi de dinlemiyorsunuz ama ne yapacağız bu işi? Sizi başkan olarak görmek istiyorlar” dedi.
‘KENDİSİNİ İKNA ETMEYE ÇALIŞIYORUM’
Yerel seçimlerde aday olmak isteyenlerin kendisiyle görüşmek için sıra beklediğini belirten Özel, “Benimle görüşmek isteyenlerden biri de Şükrü Sözen’di. O görevi bırakmak için görüşmek istedi. Kendisini ikna etmeye çalışıyorum. Engelli kardeşlerim bana dedi ki ‘Şükrü Sözen giderse, biz kaybederiz’ dedi. Manavgat kendisinden razı, çalışanlar kendisinden razı. Şükrü başkanım, genel başkanlığımın ilk adaylık ilanıdır. Kabul buyurunuz” dedi. Özel daha sonra Sözen’i kürsüye davet etti. Alkışlar eşliğinde kürsüye çıkan Sözen’in elini kaldırarak adaylığını açıklayan Özel, “Dünya Engelliler Günü’nde beni kırdı, partililerimizi kırdı ama engelli kardeşlerimizi kırmadı. Adaylığını ilan ediyoruz. Hayırlı olsun” dedi. Özel ve beraberindekiler, daha sonra milletvekilleriyle toplantı yaptıkları otele geçti. (HABER MERKEZİ)
-
Bölgeden Haberler7 gün önce
Van’da Kürtçe ve İngilizce Dil Eğitimi İçin Akademy Kapılarını Açtı
-
Manşet6 gün önce
ÖZEL HABER… HEDEP’te Aday Adaylık Ücreti Ne kadar Olacak?
-
Manşet2 gün önce
Nasrallah’ın Erdoğan Konulu Karikatürü Tartışma Yarattı
-
Genel3 gün önce
Seçil Erzan’ı Tehdit Ettiler, Boş Arazide Video Çektirdiler
-
Emek & Ekonomi4 gün önce
İkinci El Araçlardan En Çok Hangilerinin Fiyatı Düştü?