Yerel seçimlere ilişkin konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, "Biz kimsenin ilk yardım çantası değiliz. Sandıkta başı gözü yarılana pansuman için yetişecek yedek güç değiliz" dedi.

AJANS65 TV – Yerel seçimlere doğru partiler aday belirlemenin yanı sıra en iyi strateji ile seçimlere girerek en iyi başarıyı elde edebilmek için ittifaklar için görüşmeler gerçekleştirirken, seçimlerin önemli partisi DEM Parti’nin İstanbul başta olmak üzere Büyükşehirlerde hangi adayları destekleşyeceği de merak konusu. Konuya ilişkin Parti Meclisi toplantısı öncesi konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Kimsenin ilk yardım çantası değiliz. Hem oyun kurarız hem de yeri geldiğinde oyun bozarız”  dedi.

Genel Merkez'de Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan başkanlığında toplanan DEM Parti Meclisi seçim hazırlıklarını gözden geçirecek ve seçim stratejisine ilişkin son kararı verecek.

Açıklamalarına devam eden Bakırhan, “Ülkemizde de siyaset halkların yararına işlemiyor. Bunu hep birlikte takip ediyoruz. Siyaset; dışarıda uzlaşmacı bir yöntem izlerken, içeride ise kutuplaştırıcı ret ve inkar anlayışını devam ettiriyor, baskı politikalarını her geçen gün devam ettirmeye çalışıyor. Bu da önümüzdeki dönem başta partimiz olmak üzere Türkiye demokrasi güçlerini zor günlerin beklediğinin, zor bir mücadele sürecine girdiğimizin göstergelerinden biridir” dedi.

‘CİDDİ EKONOMİK VE TOPLUMSAL SORULAR VAR’

Ciddi toplumsal ve ekonomik sorunlarIN yaşandığını ama Türkiye’deki gündemlere bakıldığında güllük gülistanlık bir tablo emekçilere, Kürtlere ve yoksullara sunulmaya çalışıldığını söyleyen Bakırhan, “Birçok mesele de savaş tamtamları ve beka meselesiyle gizlenmeye çalışılıyor. Toplum, kandırılmaya çalışılıyor. Bizler dün olduğu gibi yine hakikati ve toplumu savunmaya devam edeceğiz. Bu toplumu manipüle eden, sürekli kendisine göre gündem değiştiren siyaset karşısında her zamankinden daha güçlü şekilde halklarımızı savunmaya, gerçekleri dillendirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

‘TECRİT POLİTİKASI İLE BİR YERE VARILMADIĞINI GÖRÜYORUZ’

Bakırhan açıklamalarına şu şekilde devam etti:

Küresel Kaos: CrowdStrike Güncellemesi Dünyayı Nasıl Felç Etti? Küresel Kaos: CrowdStrike Güncellemesi Dünyayı Nasıl Felç Etti?

“Ekonomik gündemin yanında iki temel gündemimiz daha var. Bir tanesi yerel seçimler. Çok önemli bir viraja girdik. Tartışmalarımızda sona doğru yaklaştırıyoruz. Bu toplantıda da bu konuda önemli kararlar ortaya çıkacak. Bir diğeri ise mutlak tecride son vererek Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlamak. Bu iki gündem ekonomik krizle birlikte önümüzdeki günlerin temel çalışma gündemleri olacak. Yaklaşık 20 gündür cezaevlerinde tutsaklar “Sayın Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” adı altında açlık grevindeler. Cezaevindeki tutsakların bu talebinin gerçekleştirilebilir olduğunu belirtiyor, bu konuda en başta hükümet yetkilileri ve toplumu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Artık bu tecrit politikası ile bir yere varılmadığını hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. Bizim için tecridin kırılması ve Kürt sorununda demokratik çözüm hayati öneme sahiptir. Kürt halkı bir yüzyıl daha esaret altında kalmayacaktır. Bunu en başta iktidar ve herkesin böyle bir bilmesi gerekiyor. İktidar ve siyasi partiler başta olmak üzere Kürt sorununda demokratik çözüm için siyaset üretmeyenlerin samimiyetini bizler sorguluyoruz, halklarımız sorguluyor. Bilinmeli ki başta Kürt meselesi olmak üzere Türkiye’nin temel meselelerine kulak tıkayanlar, bir gün geçmişteki iktidarlar gibi tarih olmayla yüz yüze kalacaklardır. Bu yüzyılda Kürt sorununun demokratik çözümüne karşı durmak, Kürt halkının bir yüzyıl daha statüden, haktan ve hukuktan yoksun kalmasını savunmaktır. Buna asla izin vermeyeceğiz. Kürt halkı bütün dünyada saygı gören, hakikati kabul görmüş bir halktır ve bu yüzyılda bir statüye kesinlikle kavuşmalıdır.”

‘KAYYIM KÜRT HALKININ TEMEL SORUNUDUR’

2024 yerel seçimlerine ilişkin de konuşan Bakırhan, partilerinin su seçimin kaderini de belirleyeceğine dikkat çekerek, “Biz bu toplantıdaki tartışmalar sonucunda bir çerçeve, bir yol haritası ortaya çıkacağına eminiz. Herkesin gözü partimizin vereceği bu kararlarda olacaktır. Bu seçim, sadece Türkiye halkları değil partimiz açısından da önemli sonuçlar doğuracaktır. Bu seçim, Kürt halkının iradesine ipotek koyarak atanan kayyımlarla hesaplaşacağımız bir seçim olacaktır. Kayyım, Kürt halkının temel sorunudur. Bu sebeple sadece kayyım atanan kentleri değil aynı zamanda bölgede, Kürdistan coğrafyasında kötü yönetilen belediyeleri de demokratik yerel yönetimler anlayışımızla buluşturacağız. İrademizin yok sayılmasına bu sefer kesinlikle halklarımızla birlikte geçit vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

‘SANDIKTA BAŞI GÖZÜ YARILANA YETİŞECEK YEDEK GÜÇ DEĞİLİZ’

Kayımlara ilişkin de konuşan Bakırhan şunları kaydetti:

“Bölgede kayyımları tabii ki defedeceğiz. Ülkenin batısında da uzun zamandan bu yana söylediğimiz gibi halklarımızın kazanacağı, emekçilerin kazanacağı ve yerel yönetimlerde bulundukları her yerde temsil edilecekleri bir modeli esas alacağız. Bizim dahil olmadığımız birçok tartışmada partimiz adına birçok yorum yapılıyor, tartışma yapılıyor. Partimizin nasıl bir politik tutum takınacağı tartışılıyor, yazılıyor, çiziliyor. Şunu belirtmek istiyoruz: Biz kimsenin ilk yardım çantası değiliz. Sandıkta başı gözü yarılana, her daim pansuman için yetişecek yedek güç değiliz. Bizim için toplumu yok sayanlar, sermayeyle kol gezenler meşru değildir, partisinin bir önemi yoktur. Bizim için yolsuzluk yapan hırsızdır, partisinin bir önemi yoktur. İster ampul ister ok olsun; her kim ki demokrasiden ve Kürt sorununun demokratik çözümünden kaçıyorsa, en temel belediyecilik hizmetlerini bile yapamıyorsa biz karşısındayız. Bu yerellerde de demokratik yerel yönetimler anlayışımızın kazanması için var gücümüzle çalışacağımızı, bu kentleri yönetmeye talip olduğumuzu da belirtmek istiyorum.  Bizler demokratik zemin, evrensel insan hakları ve hukukun genel ilkeleri ile kadın eşitlikçi politikalarımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Bunları pazarlık konusu yapmayacağız. Bizim için en önemli değerler bunlardır. Bu değerler ışığında işbirliğine de güç birliğine de varız. Tartışılmayacak bu ilkeler üzerinden işbirliği yapmak isteyen bütün siyasal ve toplum yapılara da kapımız açıktır. Tercih ve kararlarımızı belirleyecek olan da bu temel zemin ve ilkelere yaklaşımdır. Çünkü biz bu ülkenin sorunlarına gerçekçi çözümler üreten tek partiyiz. Bu parti, halk gerçekliğini esas almayan bir denklem kurulmasına asla izin vermeyecektir. Yani bizim olmadığımız hiçbir denklemin tarafı olmayacağız, buna izin vermeyeceğiz.

HEM OYUN KURARIZ HEM DE YERİ GELDİĞİNDE OYUN BOZARIZ

Biz bu ülkede hem oyun kurarız hem de yeri geldiği zaman bize karşı olan güçlerin oyunlarını da bozarız. Bunu tarihteki deneyimlerden de takip edebilirsiniz, defalarca yaptık. Kent uzlaşısı stratejimiz kapsamında o kentte bulunan toplumsal kesimler, siyasi yapılar ve kentin dinamikleriyle güç birliği kuracağımızı belirtmiştik. Onların rant belediyeciliğine karşı emekçilerin, yoksulların, halklarımızın birlikte olduğu anlayışı demokratik yerel yönetimlere taşıyacağız. Yıllardır demokratik yönetimlerden dışlanan başta Aleviler, Ermeniler, Süryaniler Asuriler, Ezidiler ile yer bulamayan engelliler, gençler ve kadınların yerel yönetimlerde temsil edilmesi aynı zamanda bizim boynumuzun borcudur. Dışlanan bütün kesimleri yerel yönetimlere taşımak için var gücümüzle uğraşacağız. Onlar müteahhitlerle yönetmeye çalışırken, biz halklarımızla ve emekçilerle birlikte batıda yerel yönetimleri yönetmeye adayız.

HALK KİMİ İSTİYORSA ONLAR ADAYIMIZ OLACAK

Önümüzdeki yerel seçimler için bir karar aldık. Bölgede halk kimi istiyorsa onlar bizim adayımız olacak. Bunun için ön seçimler büyük bir demokrasi şöleni şeklinde yapılacak. Bu çerçevede siz değerli PM üyesi arkadaşlarımızdan da il ve ilçe örgütlerimiz ve milletvekillerimizden de bir talebimiz var. Bu ön seçimlerde biz taraf olmayacağız. Aday adayı olan bütün arkadaşlarımız bizim yoldaşlarımızdır. Birinin diğerinden farkı yoktur. O sandık sonuçlarından çıkan ve seçilen arkadaşlarımız bizim adaylarımız olacaktır. Bu konuda PM olarak daha duyarlı ve titiz davranacağınıza inanıyorum. Parti Meclisimiz, Genel Merkez yöneticilerimiz, il ve ilçe örgütlerimiz ön seçimlerin bir tarafı değil sadece bu seçimleri koordine eden, sonuçların demokratik ve doğru bir şekilde yansımasını sağlayan bir konumda olacak. Seçim halkımızın işidir, kimi seveceklerine onlar karar verecek. Önümüzdeki dönem eşitlik, özgürlük ve demokrasi kervanında yer almak isteyen başta kadınlar olmak üzere halkımızı aday adayı olmaya çağırıyoruz. Bu süreçte partimizden aday adayı olan arkadaşların partimize, halkımıza ve mücadelemize sahip çıktıklarını bilmeleri gerekiyor. Bu yerel seçim bizler açısından sadece bir başarıyla sınırlı kalmamalı, aynı zamanda büyük bir zafere dönüşmelidir. Bir zafere ihtiyacımız var. Bu seçimler o zaferi sağlayabilir. Bunun koşulları da var. Bu zafere ulaşmak için örgütlenme çalışmalarını güçlendirmemiz gerekiyor. Kentimizde değmediğimiz toplumsal kesim, değmediğimiz ev ve mahalle kalmamalı. Büyük çalışmalı ve büyük kazanmalıyız. Bu dönemim ruhuna yakışır bir çalışma tarzıyla çalışmalıyız. Gece gündüz her haneyi dolaşmalı, onlara anlatmalı, onlarla bir araya gelmeliyiz. Bu, son dönem çalışma ruhumuzdur.” (HABER MERKEZİ)

Editör: İdris YILMAZ