Van’da Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümü ve tecridin kaldırılması amacıyla başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün startı Van’da verildi. Yürüyüş dolayısıyla bir açıklama yapan DEM PARTİ Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Cumhuriyetin neredeyse ilk 40 yılı isyanlarla geçti, yüzyılın son çeyreği de tecrit politikaları ile geçti. Şimdi dönüp sormak lazım Kürt sorunun çözümsüzlüğü acaba Türkiye halklarına emekçilere, yoksullara, Kürtlere, Türkiye’nin bütününe ne kazandırıyor?” şeklinde konuştu.  

AJANS65 TV - Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümü ve tecridin kaldırılması amacıyla Demokratik Bölgeler Partisi(DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi(DEM PARTİ) öncülüğünde düzenlenen “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün startı Van’da vedildi. DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve DEM PARTİ Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın da aralarında bulunduğu partililer 1-15 tarihleri arasında yapılacak yürüyüş için Urartu Otelinde basın açıklaması düzenlediler. Düzenlenen basın açıklamasında ilkin hazırlanan ortak basın metni okundu.

Ortak metnin okunmasının ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt sorunu çözülmediği sürece kaos ortamının ortadan kalkmayacağını söyleyerek, yaşanan ekonomik krizin ve nedeninin Kürt sorununun çözümsüzlüğü olduğunu sözlerine ekledi.

‘ÇÖZÜMSÜZLÜK NE KAZANDIRDI?’

Bakırhan konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Kürt meselesi neredeyse cumhuriyet ile aynı yaştadır. Maalesef cumhuriyetin birinci yüzyılında Kürt meselesi ret, inkar ve baskı ile çözülmeye çalışıldı. Cumhuriyetin neredeyse ilk 40 yılı isyanlarla geçti, yüzyılın son çeyreği de tecrit politikaları ile geçti. Şimdi dönüp sormak lazım Kürt sorunun çözümsüzlüğü acaba Türkiye halklarına emekçilere, yoksullara, Kürtlere, Türkiye’nin bütününe ne kazandırıyor?"

‘KÜRTLER CUMHURİYETİN ASLİ UNSURLARIDIR’

 "Kürt meselesinin çözülmesinin kime ne zararı var?” sorusunu soran Bakırhan, çözümün hiç kimseye bir zararının olmadığını, Kürtlerin ayrı bir halk olduğunu, farklı bir dilinin bulunduğunu kaydererek, “Bin yıllardır bu coğrafyada yaşıyor. Cumhuriyetin asli kurucularından biridir. Cumhuriyet kurulurken canıyla, kanıyla bu cumhuriyetin kurulmasına destek vermiş, katkı sunmuştur. Sürekli kendi kaderini ve geleceğini Türkiye halklarıyla beraber gören, ama farklılığını da yaşamak isteyen bu halkın taleplerinin bir yüzyıl daha kabul edilmemesi bize de Türkiye’ye de bir şey kazandırmayacaktır” ifadelerini kullandı.

‘KÜRT MESELESİ ARTIK CİDDİ BİR ŞEKİLDE MASAYA YATIRILMALI’

Bakırhan şu şekilde konuştu:

“İkinci yüzyıl, birinci yüzyıl gibi olmamalıdır. Kürt meselesi artık ciddi bir şekilde masaya yatırılarak, diyalogla ve müzakereyle hal yoluna girmesi gerekiyor. Şimdi bu sorunun çözümü nasıl olur diye sorabilirsiniz; Evet, bu sorunun çözümü çok kolaydır. Kürt halkı artık kendi yönetimlerinde, kendi muhataplarını yaratmıştır. Kürt meselesinin çözümünde, Kürt tarafının muhatapları açık net bir şekilde orta yerde duruyor. Geçen çözüm sürecinde de Kürt meselesinin çözülmesi için ciddi bir irade ortaya konulmuştur."

Huzursuzluk büyüyor: TV kanalları yayını kesti, ordu sokağa çağırıldı Huzursuzluk büyüyor: TV kanalları yayını kesti, ordu sokağa çağırıldı

‘DEMOKRATİK BİR MODEL ÇIKARTMAK İSTİYORUZ’

Kürtlerin yaşadıkları her yerde hakkını, dilini ve kimliğini özgürce yaşama taleplerinin olduğunu söyleyen Bakırhan, "Bu meseleyi çözmek istiyorsanız, Ortadoğu’da bu kaosun, çatışmaların ve şiddet ortamında demokratik bir model olarak çıkmak istiyorsanız, buyurun sorunun çözümünü kolaylaştıralım. Bu konuda elimizden geleni yapmaya hazırız. Sayın Öcalan’ın çözüm sürecinde ortaya koyduğu irade doğru bir iradedir, biz onu dün de destekledik, bugün de destekliyoruz. Devlet yetkililerini ve bu ülkeyi yönetenleri, daha demokratik bir Türkiye için, daha eşitlikçi, daha adil, Kürtlerin ve Alevilerin eşit halklara sahip olduğu bir Türkiye’de yaşamaları için masaya, müzakereye davet ediyoruz. Sayın Öcalan'ın bu konuda Kürtlerin başmüzakereci olarak gördükleri, gösterdikleri, yetkili, etkili ve irade sahibi olduğu defalarca söylendi. Bu yürüyüş aynı zamanda bir fırsattır, bu kriz kaoslardan Ortadoğu’daki çatışmalarından çıkmanın fırsatıdır. Kürt meselesi uluslararası bir konuma gelmiştir ama sorun Türkiye’de, Amed’te, Ankara’da çözülmeye müsait bir noktadadır” dedi.

‘MUHATAP ÖCALAN'DIR’

Bakırşan şu şekilde konuşmasına devam etti:

“Devlet aklına, iktidara bir kez daha söylüyoruz; bu sorunun uluslararası arenada bir koz olarak kullanılmaması için bu sorunun burada çözülmesi gerekiyor. Muhatapları bellidir, muhataplarının en önemlisi Sayın Öcalan’dır. Dolayısıyla Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılarak, özgürlük olanakları sağlanarak, Kürt meselesinin diyalog ve müzakere ile çözülmesini istiyoruz. Bu Özgürlük Yürüyüşü’nün buna katkı sunacağı çok değerli bir çalışmadır. Umarız yüzyıldır kulağını, gözünü kapatan bu iktidar ve devlet, daha demokratik bir Türkiye'ye ulaşma perspektifini önüne koyar. Bu işin muhatabıyla çözüm için çaba içerisinde olur."

BAYINDIR: ‘15 ŞUBAT’TA KADAR GEZECEĞİZ’

Bakırhan’ın ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, il, ilçelerde 15 Şubat’a kadar gezeceklerini söyleyerek, “Yürüyüşümüzün amacını halkımıza ulaştıracağız. Buradan bu yürüyüşe katılan 37-38 kişiyiz. Ancak gücümüz büyüktür. Onurlu bir barış isteyen binlerin, milyonların gönlü bizimledir. Biz özgürlüğün ve barışın öncülüğünü yapıyoruz. Bu yürüyüş amacına ulaşacak. Bu yürüyüşün amacı sadece Kürt halkının talepleri için değildir. Ezilen halklar, demokratik ve özgürlük isteyenler ve Ortadoğu halkları içindir. Biz bugün bir kibrit yaktık, umarım bu kibrit Kurdistan ve Ortadoğu’yu aydınlatacaktır. Özgür günleri getirecektir. Dostlarımız ve halkımız yürüyüşümüzü takip etmesini ve desteklemesini istiyoruz. Kurdistan’ın dört parçası ve Avrupa’da bizim yürüyüşümüzü halkımızın takip edeceğini biliyoruz. Halkımız bu sıcaklığı her tarafa yayacaktır. Umut ediyoruz ki yürüyüşümüzün amacı olan ağır tecridi kıracağız” şeklinde konuştu.

Bayındır’ın ardından Van MEBYA-DER Eşbaşkanı Hanım Kaya da bir açıklama yaparak, tecridin bir önce kırılması gerektiğini söyledi.

Kaya’dan sonra MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Emine Kaya da bugün birçok hasta tutuklunun cezaevinde bulunduğunu söyleyerek, “Türkiye’de adalet kalmadı. Kaybedeceğimiz hiçbir şey kalmadı. Tecridin en kısa zamanda kırılmasını istiyoruz. Bu yürüyüş bizim için bir fırsattır” ifadelerini kullandı.(HABER MERKEZİ)

Editör: İdris YILMAZ