MHP grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, gündeme yönelik değerlendirmelerde bulunuyor. Yaptığı konuşmada geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, cumhurbaşkanlığı seçimi için 50+1 değerlendirmesine de yanıt verdi.
AJANS65 TV - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşuyor.
Filistin-İsrail konusunda açıklamalarda bulunan Bahçeli, ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçimi için yaptığı 50+1 değerlendirmesine istinaden, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik açıklamalarda bulundu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Çevremizde yanan ateşi söndüremezsek çatımızın tutuşmasını engelleyemeyiz. Filistin'in huzuru Türkiye'nin huzurudur. Suriye'nin istikrarı Türkiye'nin istikrarıdır. Filistin 16. yüzyıldan itibaren egemenlik şemsiyemiz altına girmiştir. Dün sancağımız olan Gazze'nin bugün felaketine sırt çevirmemiz, milli ve manevi tarihimize saygısızlık olacaktır. Gazze'yi İstanbul'dan ayrı düşünmek akan tarih nehrine karşı kürek çekmektir. Gazze meselesi, güvenlik, inanç kültür ve tarih boyutları ile Türkiye'nin meselesidir. Bizim için bu konuda tarafsız kalmak diye bir şey olamaz. Türk milleti zalim İsrail'in şeytani oyunlarına, şer ve şiddet yağdıran operasyonlarına sonuna kadar tepkili ve öfkelidir. İnsani ateşkesin olması için kaç masum çocuğun ölmesi gereklidir? İnsana dair ne varsa bombalanıyorken, Almanya Başbakanı'nın çıkıp 'İsrail nefsi müdafaa yapıyor" demesi hukuki midir?"
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "50+1" açıklamasına yönelik şu ifadelerde bulundu:
"Milli iradenin takdiriyle kabul edilen Cumhurbaşkanı hükümet sistemine gölge düşürmek, çamur atmak haksızlık değil, milletimize saldırıdır. Şayet cumhur ile cumhuriyet kucaklaşmışsa, devlet ve millet arasında uyum sağlanmışsa, bunun ana kaynağı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine aittir. Devlet hayatında çatlak sesler bitmiş, bürokratik oligarşinin suyu kesilmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelip geçici bir heves değildir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi işi bitince buruşturulup köşeye atılacak tek kullanımlık konjonktürel reçete hiç değildir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbal haysiyetidir. Elbette Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin aksayan yönleri varsa düzeltilmelidir. Bu da son derece doğal bir sistemdir. Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefiyle millet ittifakı hedefine ulaşamamış. Var olan kurum ve sistemin tekrar ihyası zaten makul değildir. Eğer parlamenter her şeye rağmen ihya edilse, dejenere olması, devlet yönetimini krize sokması mukadder bir siyaset ve hayat gerçeği haline gelirdi. Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin omurgası yüzde 50+1 ile ilgili açıklamalarda bulunmuştur. 7 Haziran'da yapmış olduğum konuşmada şöyle demiştim '16 Nisan halk oylaması milat olmuştur. Kutuplaşma ihtimali en aza çekilmiştir. Siyasi partiler ahlaki ittifaktan başka seçeneği kalmamıştır'" (HABER MERKEZİ)