Kürt halkı tarafından “Apê Musa” olarak anılan Kürt bilgesi Musa Anter, 20 Eylül 1992 tarihinde Amed’de (Diyarbakır) JİTEM tarafından katledildi. Anter’in ölümüyle ilgili dava, zaman aşımı nedeniyle iki yıl önce düşürüldü. Ancak, Anter ardında büyük bir Özgür Basın geleneğini miras bıraktı. Anter'i ve bu basın geleneğini anlatan Yeni Yaşam gazetesi yazarı Ender Öndeş, onun bıraktığı izlerin bugün bile canlı olduğunu vurguladı.
"Apê Musa Efsaneleşti"
Öndeş, Anter ile tanışmamış olsa da ona dair anlatılan hikayeleri dinlediğini ve katledildiği günü net bir şekilde hatırladığını belirtti. “Apê Musa’yı anlatmak zor. Ama böyle insanlar efsaneleşir. Apê Musa, özgür basın geleneğinden önce de var olan biri. Katledilen yeğeni Hüseyin Deniz için yazdığı bir yazıyı okuduğumda çok etkilenmiştim. Ona ‘Ben sana öldü demem, öldü dersem seni ben öldürmüş olurum’ diye yazmıştı,” şeklinde konuştu.
Bir Zincir Halinde Devam Eden Mücadele
Anter'in kısa bir süre sonra katledildiğini hatırlatan Öndeş, katledilen gazeteciler ve onların ardından gelenlerin oluşturduğu zincirin kuşaktan kuşağa devam ettiğini söyledi. “Bu zinciri düşündüğünüzde, Anter katledildiğinde doğmamış olanlar bile bugün bu geleneği sürdürüyor,” dedi.
Özgür Basının Rolü ve 90’ların Dayanışması
Özgür Basın'ın, Türkiye’de alternatif bir bilgi kaynağı oluşturmasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Öndeş, Roboski Katliamı ve Güçlükonak Katliamı gibi olayların gerçek yüzünün ortaya çıkmasında bu basın geleneğinin rolüne değindi. Ayrıca, Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının ardından sosyalist basınla kurulan dayanışmayı da anlattı. “O gün herkes binanın önündeydi. Büyük bir dayanışma sergilendi ve sosyalist çevreler ellerindeki tüm teknik malzemeleri gazeteye taşıdı,” dedi.
"Özgür Basının Yükü Ağır"
Türkiye’deki muhalif basının güç kaybettiğini ve bu yüzden Özgür Basın’ın yükünün arttığını ifade eden Öndeş, “Kürtlerin haberlerini diğer gazeteler vermediği için Özgür Basın bu yükü tek başına taşıyor,” diye ekledi.
Gerçeklerin Bedeli
Gazetecilere yönelik baskılar, tutuklamalar ve katledilmeleri "gerçekleri açığa çıkartmanın bedeli" olarak tanımlayan Öndeş, Mehmet Ali Birand’ın bir itirafını hatırlatarak, “Birand, ‘Biz kötü gazetecilik yaptık, ordu ne dediyse onu verdik’ demişti. Ama bu gazetecilik de bitti,” şeklinde konuştu.
"Özgür Basın Ülkenin Gerçeği"
Özgür Basın’ın tirajının, temsil ettiği gerçekliği göstermeye yetmediğini belirten Öndeş, Kürt siyasi hareketinin Ortadoğu’da bir odak noktası haline geldiğini söyledi. "Türkiye'de siyasetle ilgileniyorsan, her sabah Kürt basınını okumak zorundasın. Bu hayatın bir gerçeği," diyerek sözlerini tamamladı.
#MusaAnter, #ÖzgürBasın, #Gazetecilik, #KürtBasını, #AdaletİçinAnter