Grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İstanbul il başkanlığına yönelik gerçekleştirilen saldırıyla ilgili konuşurken kürsüden yere kurşun fırlatarak, “Soruyorum sizlere bunca engeli, aştıktan sonra şimdi bize, bu kurşun mu dur diyecek?' dedi.
AJANS65 TV - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, parti grup toplantısından ‘kurşunlu’ mesaj verdi. Akşener, Erdoğan'ın 'Beni kendinle uğraştırma' sözlerini hedef aldı. Akşener, 'Kiminle uğraşacağımı, çok iyi bilecekmişim. Neymiş? Kendisini benimle uğraştırmayacakmışım. Vay vay vay… Bir aslan miyav dedi, minik fare kükredi. Recep Bey, sen hiç merak etme. Ben kiminle uğraşacağımı, çok iyi bilirim' dedi.
‘Kim Jong’un uzun boylu ruh ikizi…’
Akşener, gençlere seslenerek, 'Asla unutmayın ki 14 Mayıs’ta oy kullanmaya gittiğinizde çok kritik bir seçim yapacaksınız. Kim Jong’un, uzun boylu ruh ikizi ile Millet İttifakı’nın adayı arasında bir tercih yapacaksınız' ifadelerini kullandı.
Partisine seslenen Akşener, "El ele, omuz omuza, tarih yazmaya geliyoruz. Soruyorum sizlere bunca engeli, aştıktan sonra şimdi bize, bu kurşun mu dur diyecek?" vurgusu yaptı.
'Ucube bir dönemin sonuna geliyoruz'
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Kadim kültürümüzle harmanlanan, cennet vatanımızda, hakkımız olan, tüm değerlerden, tüm olanaklardan, tüm fırsatlardan, mahrum bırakıldığımız, ucube bir dönemin, nihayet sonuna geliyoruz. Mesela uzun bir zamandır adaletten mahrumuz… Çünkü; adaleti gölgeleyen bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Hukuka, keyfine göre, yön veren, kendi çıkarları için, zalime boyun eğen, başkentin göbeğindeki, alçak bir cinayetin, gerçek faillerini bulmaktan bile aciz bir iktidar! Mesela uzun bir zamandır; samimiyetten mahrumuz. Çünkü; kalbini karartmış bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Bir milletin ahını, bir annenin acısını, iki küçücük çocuğun gözyaşlarını bile, görmezden gelen, vicdansız bir iktidar! Mesela uzun zamandır ciddiyetten mahrumuz. Çünkü görev bilincini kaybetmiş bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Verdiği hiçbir sözü, tutamayan, mafyaları, simsarları, uyuşturucu kaçakçılarını kollayan, Sinan Ateş’in katillerine göz yuman, zalim bir iktidar! Sorumsuz bir iktidar! Korkak bir iktidar! Ve artık vaktini, çoktan doldurmuş son kullanma tarihi geçmiş bir iktidar!
'Simsarların kuklası oldun'
Düşünün ki Emniyet teşkilatımız, cinayeti planlayan şahsı bir milletvekilinin evinde yakalıyor. Buna ilişkin, tutanak tutuyor. Nasıl oluyorsa oluyor, o tutanak, ortadan kayboluyor. Ve bugün, o tutanak, dava dosyasında yok. Böyle bir rezalet olabilir mi? Böyle devlet yönetilir mi? Hey gidi hey… Neydin, ne oldun Recep Bey? “Cesaretin sembolüyüm” diye geldin; giderayak, esaretin sembolü oldun. “Milletin adamıyım” diye geldin; giderayak, mafyaların, simsarların, kuklası oldun. Bir zamanlar, geçmiş iktidarların hatalarından, ders alırdın. Şimdiyse, kendi hatasını göremeyecek kadar kör, doğruları duyamayacak kadar da, sağır bir adam oldun. “Neredeeen, nereye?” değil mi Recep Bey? Görüyorum ki, artık sende; Ayşe Ateş’e verdiği sözü tutacak, basiret yok! Babasız kalan Banuçiçeğin, Bengüsu’nun karşısına çıkacak, yüz yok! Elindeki sınırsız yetkiye rağmen katillerden hesap soracak, cesaret ise, hiç yok! Hiç merak etmeyin! Recep Bey’in yapamadığını, biz yapacağız! Onun tutamadığı sözü, biz tutacağız! Ne olursa olsun; Sinan Ateş’in kanını, yerde bırakmayacağız! Katiller, cezasını çekecek! Azmettirenler, cezasını çekecek! Yataklık edenler, cezasını çekecek! Bu işin üstünü örtmeye kalkışanlar da, cezasını çekecek!