Kayıp Kızın Annesi : Dünya artık bir hapishane, ben de içindeyim Kayıp Kızın Annesi : Dünya artık bir hapishane, ben de içindeyim

Peş peşe istifaların yaşandığı İYİ Parti’de genel başkan Meral Akşener, partilerine yönelik bir operasyonun yürütüldüğünü açıklayarak, “Savaş ilanı olarak kabul ediyorum" şeklinde konuştu.

AJANS65 TV - Seçimlerdeki tutumu ile sürekli olarak gündemde kalan ve eleştirilerin merkezinde yer alan İYİ Parti son zamanlardaki istifalarla, “Acaba dağılıyor mu?” tartışmalarının da yürütülmesine neden oldu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, son dönemde partide yaşanan gelişmelere ilişkin açıklama yaptı.

Uşak'ta konuşan Akşener, "Partimize kurumsal operasyon olduğu ortaya çıktı. Bu, bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Şu an itibariyle bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar. Ben idmanlıyım" ifadelerini kullandı.

‘HABERİM YOK, NASIL OLUYOR BU İŞ?’

Akşener, şunları söyledi:

"Benim bilgim yok, teşkilat başkanı, yerel yönetimler başkanı onun bilgisi yok neye göre yapılmış. Bir başka soru daha var. İlk defa -ben böyle komplo işlerine pek inanmam da- partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı dün. En ilginci bu. Çünkü bu diplomasiyi yapan arkadaşımızın yaptığı diplomasiden haberdar değilim, ama diplomasi yapılan kişilerle konuşabilme yeteğine sahibim. Nasıl oluyor bu iş. Genel Başkan'ın haberi yok, belediye meclis üyesi diplomasi yapıyor parti adına..."

‘BUNLAR CHP'DEN ADAY OLACAKLARMIŞ’

"Ankara'yı paylaşmışlar, İstanbul'u bilmiyorum isimlerine kadar. Mesela Polatlı'ya eski Ankara İl Başkanımız, GİK üyemiz Yetkin Öztürk gelecekmiş. Ama bunlar CHP'den aday olacakmış... Ben öyle anladım konuşmadan. Daha ilginci de Gölbaşı'na da Yakup Odabaşı gelecekmiş. Hiçbirinden haberim yok."

‘BİZ BUNU DYP'DE YAŞADIK’

"Bu ne demek biliyor musunuz? Bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Biz bunu 1997'de Doğru Yol Partisi'nde yaşadık. Ben bu konuda idmanlıyım. Şu an itibariyle savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar..."

NE OLMUŞTU?

Seçimlere "hür ve müstakil" girme kararının ardından İYİ Parti'de istifalar peş peşe gelmişti. Üst yönetimdeki istifa dalgası teşkilatlara da yayılmıştı.

Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan ve 5 meclis üyesi, partilerinden istifa ettiklerini açıklamıştı.

Peş peşe gelen istifalara ilişkin dün açıklama yapan İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu "Partimize yönelik yer yer bir planlı saldırının olduğunu ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Zorlu şöyle konuşmuştu:

"Diyarbakır, orada bizim 11 bin 179 kayıtlı üyemiz vardı. 1 haftada 525 üye istifası gerçekleşti. Bu üye sayımıza karşın, son seçimde 20 bin üye aldık. Son 10 günlük süreç içinde birtakım istifalar yaşandı. Ama bize yine üye katılımları da oldu. Eleştiriye çok açığız. Partimizin içinde de eleştiri yaygın ve hakimdir. Genel Başkanı'mız bütün toplantılarda buna açıktır. İçeriden ya da dışarıdan, bizim içimizden ayrılan arkadaşların da bize yönelik kayda değer eleştirileri elbette önemlidir. İsmi geçen, istifa eden İBB meclis üyesi arkadaşlardan bir tanesi, bugün İstanbul dışında yakın bir ilin bir belediye meclis üyemizi arıyor.

Diyor ki, 'Bu akşam bir TV kanalında, bazı arkadaşlarla topluca istifa ettiğimizi meclis üyeleri olarak ifade edeceğiz. Siz de istifa edin.' CHP'li bir başka kişinin ismini vererek, 'Size onunla bir görüşme ayarlayalım' diyor. Bunun adı, operasyon siyasetidir. Elbette partimizden kimsenin gitmesini istemeyiz. Ancak haklı eleştirilerle böyle bir inisiyatif alarak, partimizden ayrılan arkadaşlarımıza saygımız var. Bu bahsettiğim başka bir şeydir. Bir parti, kendi iradesi ile yetkili organları ile hür ve müstakil bir şekilde, 'ben rekabet etmek istiyorum', diyorsa; 'Türkiye'de üçüncü bir yolun öncüsü olacağım' diyerek, bu kutlu duruşu ortaya koyuyorsa, karşımızda bulacağımız bir davranış mıdır bu? Hangi parti disiplinine yakışan bir davranıştır?" (HABER MERKEZİ)

Editör: İdris YILMAZ