EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın ablasının cenazesine giderken ve dönerken işkenceye uğradığını açıkladı.
AJANS65 TV - Kobanê Davası'nda tutuklu yargılanan Kürt siyasetçilerden Gültan Kışanak'ın, geçen hafta ablasının cenazesinden sonra kimseye haber verilmeden Elazığ Cezaevi'ne götürüldüğü ortaya çıktı. Buna göre Kışanak, ablasının cenazesinden çıktığı haliyle, yanında ilaçları veya ihtiyaç duyacağı eşyaları olmaksızın, geceyi Elazığ Cezaevi'nde depo gibi kirli bir yerde geçirmek zorunda bırakıldı. Bu uygulamanın gerekçesi olarak, Kışanak'a "cenaze için verilen dört saatlik iznin dolmuş olması" gerekçe gösterildi.
AİLESİ İKİ GÜN BOYUNCA HABER ALAMADI
Kışanak'ın "Siz insan mı kaçırıyorsunuz, aileme bile haber vermeme izin vermeden beni buraya getirdiniz" tepkisi yanıtsız kaldı; eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı ancak ertesi gün avukatlarıyla görüştürüldü. Sonrasında da, "uçak bulunamadığı" iddiasıyla ring aracında yedi saatlik bir yolculuk ile önce Sivas'a götürüldü; Kandıra'ya buran hareket etti. Bu süreçte, ailesi Kışanak'tan iki gün boyunca haber alamadı.
Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Kışanak, böbrek yetmezliğinden dolayı vefat eden ablası Zeynep Özer’in Elazığ’daki cenaze törenine katılmıştı. Sabah saatlerinde çok sayıda jandarma eşliğinde Elazığ'a götürülen Kışanak, saat 16:00'da Elazığ'dan ayrılmıştı. Kışanak'ın, Kandıra'ya götürüleceği belirtilmişti.
'APAÇIK BİR İŞKENCE VE YILDIRMAYA UĞRAMIŞ'
Kışanak'ın bu noktadan sonra yaşadıklarıysa, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca'nın paylaşımıyla ortaya çıktı. Kandıra Cezaevi'nde dün Kışanak'ın yanı sıra eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile Dersim Belediyesi Eski Eş Başkanı Nurhayat Altun'u ziyaret eden Karaca, "Gültan Kışanak, ablasının cenazesine gidişi ve Kandıra'ya dönüşü sırasında apaçık bir işkence ve yıldırmaya uğramış. Yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşmak istiyorum" dedi.
'SİZ İNSAN MI KAÇIRIYORSUNUZ?'
Karaca, Kışanak'ın geceyi Elazığ Cezaevi'nde kimseye haber verilmeden geçirmek zorunda bırakılması sonrasında sabah bir yetkili ile görüşme talebine yanıt verilmediğini, nöbetçi müdüre "Siz insan mı kaçırıyorsunuz, aileme bile haber vermeme izin vermeden beni buraya getirdiniz, telefon hakkımı kullanacağım, avukatla görüşmek istiyorum" dediğini anlattı. Buna göre nöbetçi müdür sorumluluk almayı reddedip topu jandarmaya atarken, Kışanak'ın ısrarı sonucunda ailesine haber verildi.
CENAZEYE GİTTİĞİ HALİYLE CEZAEVİNE GÖTÜRÜLDÜ
Karaca'nın söz konusu paylaşımı şöyle:
"Ablası henüz yeni defnedilmişken mezar başından apar topar götürülen Kışanak, Elazığ Havaalanı'ndan uçağa binerek İstanbul ve ardından Kandıra'ya döneceğini düşünürken, kendisine hiçbir bilgi verilmeden Elazığ Cezaevine götürülmüş. Nedenini sorduğunda "Size cenaze için 4 saat verilmiş, süre doldu, o nedenle cezaevine gidiyorsunuz" cevabını almış. Yanında ne ilaçları ne de gecelemek için ihtiyaç duyacağı eşyaları olan Kışanak'ı, cenazeye gittiği haliyle cezaevine götürmüşler. Elazığ Cezaevinde arkadaşlarıyla kalmak için başvuru yapmasına rağmen depo gibi, oldukça kirli bir yerde geceyi geçirmeye zorlanmış.
GÖRÜŞME TALEBİNE SAATLERCE YANIT VERİLMEDİ
Sabah bir yetkili ile görüşme talebine saatlerce yanıt verilmemiş. Nöbetçi müdüre "Siz insan mı kaçırıyorsunuz, aileme bile haber vermeme izin vermeden beni buraya getirdiniz, telefon hakkımı kullanacağım, avukatla görüşmek istiyorum" dediğinde kendisine "Sorumlu biz değiliz, sizi getiren jandarmalar, birazdan gelir zaten onlar" cevabı verilmiş.
KARACA, KIŞANAK HAKKINDA HÜKÜM OLMADIĞINI HATIRLATTI
Kışanak ısrar edince ailesine telefonla Elazığ Cezaevinde olduğu bilgisi iletilebilmiş ancak. Ailesinin yönlendirmesi ile cezaevine gelen avukatlar "Kışanak hükümlü, hükümlüler öğle arasında ziyaret kabul edemez" denilerek 1,5 saat bekletilmiş. Oysa Kışanak hükümlü değil, tam 7 yıldır adaletsiz, hukuksuz, haksız bir biçimde tutuklu yargılanıyor.
ZORLA 'AKŞAM YEMEĞİ VERİLMİŞTİR' BELGESİ İMZALTILDI
Avukatlarıyla görüşmesi başlar başlamaz jandarmanın gelip kendisini aldığını, yola çıkarken de eline bir yemek poşeti tutuşturulup, "Akşam yemeği verilmiştir" içerikli bir belgeye imza attırılmak istendiğini aktardı Gültan Hanım. Yine Elazığ Havaalanı'na gideceğini düşünürken, eline tutuşturulan bu yemek poşeti vesilesiyle öğrenmiş Sivas'a götürüldüğünü.
'UÇAK YOK' DİYE SİVAS'A GÖTÜRÜLDÜ
Sivas'a götürülmesinin nedeni ise "uçak bulunamaması"! Önceden tüm masrafların idareye yatırıldığı yolculuk, adeta bir işkenceye dönüştürülmüş, Sivas'a kadar 7 saat ring aracında eziyetli bir yolculuk sonrası gece 3.00'ü bulan bir saatte ancak Kandıra Cezaevi'ne varabilmiş Gültan hanım.
AİLESİ İKİ GÜN BOYUNCA HABER ALAMADI
Bu korkunç muamele hiçbir mahkuma reva görülemez. Hele de taziyesi olan, acısı büyük olan seçilmiş bir siyasetçiye, adeta işkence etmek için böyle bir eziyetin uygulanması hem insanlık dışı hem de hukuksuz. Acısına saygısızlık edilen, sağlığı konusunda riskler yaratılan, taziye ortamında Gültan hanımdan iki gün boyunca haber alamayan ailesini derin endişeye sürüklenmesine neden olan bu tutum, izaha muhtaçtır. Sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda Adalet Bakanlığından bir açıklama bekliyoruz."