İsveç'e verilen NATO onayı sonrası Türkiye'ye F-16 satışının gündeme alındığı ABD'de, bu karara itirazı ile tanınan Senatör Van Hollen'dan geri adım geldi. Van Hollen, Biden yönetiminden endişeleri konusunda güvence aldığını söyledi.
AJANS65 TV - ABD'de Türkiye'ye F-16 satışına muhalefetiyle tanınan Senatör Chris van Hollen, "Türkiye'nin Suriyeli Kürtler, Yunanistan ve Azerbaycan'a yönelik tutumlarının izleneceği" konusunda Joe Biden yönetiminden güvence aldığını ve savaş uçaklarının satışını Kongre'de engellemekten vazgeçtiğini açıkladı. Maryland Senatörü Hollen, yazılı açıklamasında "Biden yönetimi bana, ABD'nin Kürtlere desteğini daha yüksek sesle dile getirme konusunda güvence verdi" dedi.
Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğine onay vermesi sonrasında Biden yönetimi Kongre'ye, F-16 ve modernizasyon kitlerinin satışı için resmi süreci başlatmak istediğini bildiren, bu satışın önünün açılması için de çağrı yapan bir mektup yazmıştı. Senato Dış İlişkiler Komitesi üyesi olan Senatör Chris van Hollen gibi satışa karşı çıkan Kongre üyelerinin tavrı ise merak konusuydu.
'ORTAK TASARI İLE ENGELLEMEYECEĞİM'
Ankara'nın Rojava'daki harekâtları, Ege'deki gerilim ve Dağlık Karabağ'da Azerbaycan'a destek verilmesi gerekçesiyle F-16 satışına bugüne dek karşı çıkan Van Hollen ise yazılı açıklamasında, Biden yönetiminden bu endişeleri konusunda bir brifing aldığını belirtti. Van Hollen, daha önceden New Jersey Senatörü Bob Menendez ile ortak hareket ederek satışı engellemelerine atıfla, "Yönetimden bu brifing sırasında aldığım güvencelere ve ek bilgilere dayanarak, ortak bir karar tasarısı sunma yoluyla Türkiye'ye F-16 satışını engellemeye çalışmayacağım" dedi. "Fakat bu ve diğer kilit meselelere dair verdikleri güvenceler konusunda yönetimle düzenli iletişim halinde kalmaya devam edeceğim" ifadelerini kullanan senatör, "Önümüzdeki haftalar ve aylarda Türkiye'yi yakından izlememiz gerektiği açık - eylemler, sözcüklerden daha önemlidir" şerhini düştü.
'HÂLÂ CİDDİ ENDİŞELERE SAHİBİM'
Van Hollen, söz konusu brifing hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'nin, İsveç'in NATO üyeliğini onaylaması uzun zamandır gecikmiş olsa da, NATO camiası için ileri bir adım ve önemli bir sinyal. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriyeli Kürt müttefiklerimize karşı devam eden saldırıları, Doğu Akdeniz'deki saldırgan eylemleri ve Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'a karşı askeri saldırılarını desteklemede oynadığı rol konusunda ciddi endişelere sahip olmaya devam ediyorum. Biden yönetiminin bu konularda bana bilgi vermeye, endişelerime dair yanıtlar sunmaya zaman ayırmasını takdirle karşılıyorum.
'YUNANİSTAN'LA DİYALOG TEŞVİK EDİLECEK'
Erdoğan'ın, askeri uçaklarla Yunan hava sahasındaki ihlallerini durdurduğunu görmekten memnuniyet duysam da, yönetim bana Yunanistan ile Türkiye arasında devam eden diyaloğu teşvik etmek amacıyla bu konuyu yakından izlemeye devam ettiklerini bildirdi. Ayrıca yönetimden, Azerbaycan'ı Ermenistan'a karşı daha fazla askeri eylemde bulunmaması konusunda uyarmaya devam edeceklerine ve ihtilafın daha fazla tırmanmasını önlemek için Türkiye ile birlikte çalışacaklarına dair de güvence aldım.
'SDG'YE BAĞLILIĞI DAHA AÇIK ŞEKİLDE İFADE EDECEKLER'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kuzeydoğu Suriye'de Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) karşı saldırılarından hâlâ derin rahatsızlık duyuyorum. Fakat yönetim bana, SDG ile birlikte çalışan ABD güçlerine yönelik tehdit de dahil olmak üzere, bu saldırılara karşı güçlü itirazlarını dile getirmeye devam edecekleri konusunda da güvence verdi. IŞİD'i yenilgiye uğratma kampanyamızda mızrağın ucu olan bu önemli müttefiki destekleme konusundaki devam eden bağlılıklarını bir kez daha teyit etti.
Yönetim bana, ortaklığımıza yönelik Amerikan bağlılığının azaldığına dair ifade edilen endişeleri gidermek için SDG'ye bu taahhüdü daha açık bir biçimde aktaracaklarını da belirtti." (HABER MERKEZİ)
