18 ile deprem uyarı raporu gönderildiğini söyleyen Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, uyarı raporunun TMMOB'a bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası'nın gönderdiği, bu raporların gerekli mercilere gönderildiğini ancak hiçbir kurumdan geri dönüş olmadığını söyledi.
AJANS65 TV - 18 kente deprem uyarı raporu gönderildiği açıkladı. Prof. Dr. Okan Tüysüz, deprem uyarı raporu gönderilen 18 ili açıklayarak herhangi bir geri dönüşün olmadığını sözlerine ekledi.
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Deprem Danışma Kurulu Başkanı ve İTÜ'lü Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, davet edildiği TBMM Deprem Araştırma Konseyi toplantısında, JMO'nun 18 kentle ilgili rapor hazırladığını, bu raporların gerekli mercilere gönderildiğini ancak hiçbir kurumdan geri dönüş olmadığını söyledi.
Habertürk'ten Alper Uruş'a konuşan Prof. Dr. Tüysüz, deprem tehdidine dikkat çekmek için hazırlanan raporlardaki 18 ili açıkladı.
Prof. Dr. Tüysüz rapor hazırlanıp uyarıda bulunulan 18 kenti şöyle sıraladı:
"JMO,18 kentimizle ilgili deprem raporu hazırladı. Bu illerimiz Eskişehir, Denizli, Muğla, Erzincan, Kayseri, Kocaeli, Tokat, Osmaniye, Kahramanmaraş, Bingöl, Konya, Hatay, Erzurum, Aydın, Balıkesir, Burdur, Manisa ve Hakkari'ydi."
'Tek bir kişi ya da kurum geri dönmedi'
Bu raporların, bir yılda kurul üyeleri tarafından hazırlandığını ve Belediye başkanlıklarına, valiliklere, ilgili bakanlıklara ve Cumhurbaşkanlığı'na gönderildiğini söyleyen Prof.Dr. Tüysüz, "Bu raporlarla ilgili tek bir kişi, tek bir kurum bile dönmedi. Bu, depreme karşı ne kadar duyarsız olduğumuzun açık ve net göstergesidir. Bunu yazan uzman kişilerin oluşturduğu bir kurul. Hiç değilse; ne söylüyorsunuz, niçin böyle söylüyorsunuz diye bir dönüşün olması gerekirdi" diye konuştu.
'Depremi ciddiye almamız gerekiyor'
Prof.Dr. Tüysüz, "Bu büyüklükte depremler olduktan sonra hep komisyonlar kurulur, raporlar hazırlanır ancak bunların icraata geçmesinin ihtimali çok düşük olur. Şu anda da aynı kanaatteyim" dedi ve şöyle devam etti:
Hatay, Maraş ve Kayseri'nin depremselliği beni tedirgin ediyordu ve bunun sonucunu maalesef gördük. Artık dilimizde tüy bitti, söyleyecek bir şey de yok. Artık depremi bir şekilde ciddiye almak gerekiyor yoksa geleceğimiz iyi görünmüyor."