Türkiye’de 14 Mayısta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem milletvekili seçimleri dış basında gündem olmaya devam ediyor. Politico haber sitesinden Nektaria Stamouli, "14 Mayıs seçimi, Avrupa ve Orta Doğu'daki güvenlik için bir dönüm noktası" değerlendirmesinde bulundu.
AJANS65 TV - Türkiye’de gerçekleşecek olan 14Mayıs seçimleri sadece Türkiye açısından değil dünya açısından büyük bir öneme sahip olduğundan gündemdeki yerini korumaya devam ederken, seçimlere yönelik öngörüler de peş peşe gelmeye başladı.
ABD'nin Politico haber sitesinden Nektaria Stamouli Türkiye’de 14 Mayısta yapılacak olan seçilere yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Stamouli, "2023'ün en önemli seçimi: Türkiye" başlıklı yazısında, "14 Mayıs seçimi, Avrupa ve Orta Doğu'daki güvenlik için bir dönüm noktası" yorumunda bulundu. Stamouli, yaklaşan seçimleri AB'ye üyelik müzakereleri, NATO ve ABD ile ilişkiler, Rusya ile ilişkiler ve Ukrayna savaşı, Suriye ile ilişkiler ve göç, Yunanistan ile ilişkiler ve Doğu Akdeniz gibi dış politika başlıkları üzerinden ele aldı.
'Batı, daha dindar muhafazakar bir modelden korkuyor'
14 Mayıs seçimlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için 'devasa bir tarihi öneme' sahip olduğunu söyleyen Stamouli, 2023'ün Cumhuriyet'in 100'üncü yılı olduğunu hatırlatarak, Erdoğan'ın kazanması durumunda '85 milyonluk ülkenin jeostratejik ağırlığına daha güçlü bir şekilde damgasını vurmak için güç kazanacağını' kaydetti.
Stamouli, "Batı'daki korku, Erdoğan'ın daha fazla siyasi gücü etrafında toplayarak bunu bölgesel cepheleşmenin de olduğu, gittikçe daha dindar muhafazakar bir modele doğru ilerlemenin zamanı olarak görmesi" değerlendirmesinde bulundu.
'Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarının en hararetli yarışı'
Seçimlerin Avrupa ve Orta Doğu'daki güvenlik üzerinde büyük etkisi olacağını kaydeden Nektaria Stamouli, "Seçilecek kişi, Türkiye'nin NATO ittifakındaki rolünü, ABD, AB ve Rusya ile ilişkisini, göç politikasını, Ankara'nın Ukrayna savaşındaki rolünü ve Doğu Akdeniz'deki gerilimleri nasıl ele alacağını tanımlayacak" dedi.
Yaklaşan seçimlerin Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarının 'en hararetli yarışı' olacağını kaydeden Stamouli, anketlerin rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'nu önde gösterdiğini hatırlattı.
'Muhalefet, ab ile müzakereleri yeniden başlatabilir'
Yazısında Kılıçdaroğlu'nun dış politika başdanışmanı Ünal Çeviköz'ün görüşlerine de yer veren Stamouli, muhalefetin seçimleri kazanması durumunda, hukukun üstünlüğü, medya özgürlüğü ve yargının depolitize edilmesi yolunda reformlar yaparak AB ile müzakereleri yeniden başlatabileceğinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulayacağının sinyalini verdiğini aktardı.
Stamouli'ye göre, muhalefet, seçimi kazanması durumunda, 2016 yılında AB ile yapılan göç anlaşmasını da yeniden ele almak isteyecek.
'Rusya'ya Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu hatırlatacağız'
Türkiye'nin Finlandiya'ın NATO üyeliğine onay verdiğini hatırlatan Stamouli, Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu liderliğindeki muhalefetin İsveç'e 'yeşil ışık' yakma konusunda da taahhüt verdiğini, Erdoğan'ın da yeniden seçilmesi durumunda İsveç'in üyeliğine onay vermek için kendisini yeterince güçlenmiş hissedebileceğini kaydetti.
Bir yılı aşkın süredir devam eden Rusya-Ukrayna savaşına ve Türkiye'nin 'arabulucu' rolüne de değinen Stamouli, Kılıçdaroğlu'nun seçilmesi durumunda 'arabulucu' rolünün süreceğini, fakat NATO üyeliği rolüne daha büyük vurgu yapılacağını aktararak, Çeviköz'ün şu değerlendirmesine yer verdi: "Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğu gerçeğini vurgulayacağız ve Rusya ile görüşmelerde de eşitler arasında bir ilişki arayışında olacağız; ama aynı zamanda Rusya'ya Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğunu hatırlatacağız."
'Suriye zorlu bir konu olmayı sürdürecek'
Kılıçdaroğlu'nun Suriyeli mültecilerin 'gönüllü geri dönüşü' için fırsatlar yaratacağını söylediğini anımsatan Stamouli, diplomat Sinan Ülgen'in "Yeni bir Türk hükümeti, Esad ile el sıkışmaya temelde daha istekli olacaktır. Ancak Suriye tarafında bu normalleşmenin koşulları olacaktır; bu sebeple, bu zorlu bir konu olarak kalacak" sözlerini aktardı.
Son olarak Yunanistan ile ilişkiler ve Doğu Akdeniz'deki gerilimlere değinen Stamouli, Maraş depremlerinin ardından yaşanan yakınlaşmayı ve her iki ülkede de genel seçimlerin yaklaştığını hatırlatarak, "Analistler, Yunanistan, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'in Türkiye'nin dış politikası için temel öneme sahip olduğunu ve başka bir hükümet ile çok fazla şeyin değişmeyeceğini söylüyor. Fark, daha çok tarzda olacak" yorumunda bulundu.